top of page

KAYGI BOZUKLUĞUNA BAĞLI AGORAFOBİ

 

  Agorafobi (Yunanca, Pazar yeri anlamına gelen agora sözcüğünden), kaygı belirtilerinin oluştu anda kaçmanın güç ya da utandırıcı olacağı durumlar karşısında yaşanan kaygı olarak tanımlanır. Marketler, alışveriş merkezleri, kilise ve camiler çoğunlukla korkulan ortamlardır. Kaçmanın zor olduğu, örneğin trenler, köprüler ya da uzun yol yolcukları da bazen korkulan durumlardır. Agorafobisi olan pek çok kişi evden çıkamaz ya da bunu, büyük rahatsızlık duyarak yapar.

Agorafobi, DSM-IV-TR’de panik bozukluğun alt tipi olarak tanımlanmıştır. DSM-5’te ise uzun süredir agorafobiyi ayrı bir tanı olarak tanımlayan Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırılması ile benzer duruma getirilmiştir. Araştırma sonuçları yeni tanıyı desteklemektedir. 3000 kişinin yer aldığı bir çalışmada, agorafobi belirtisi gösteren kişilerin yarıdan çoğu, panik bozukluk ya da panik atak belirtileri olmadığı belirtmiştir. (Wittchen, Nocon, Beesdo ve ark, 2008).

 

AGORAFOBİ NEDENLERİ

 

Agorafobiye neyin neden olabileceğine dair birtakım teoriler mevcuttur. Agorafobinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin etkileşiminden kaynaklandığına inanılmaktadır. Örneğin aşırı içe dönüklük, agorafobi teşhisi olasılığının artmasıyla ilişkilidir. Kaçınan, bağımlı ve ilgili kişilik özelliklerine sahip kişilerde de agorafobi gelişme olasılığı daha yüksek olabilir.İnsanların içsel duygusal çatışmalara nasıl tepki verdiklerine odaklanan ruh sağlığı teorisi (psikanalitik teori), agorafobiyi, çözülmemiş bir Oidipal çatışmadan kaynaklanan bir boşluk hissinin sonucu olarak tanımlar. Agorafobi, bazı zihinsel bozukluklar gibi, bir dizi psikolojik ve çevresel risk faktörüyle ilişkili olsa da, bazı bireyler için genetik bir bileşen nedeniyle ortaya çıkabilir.

 

AGORAFOBİ TEDAVİSİ

 

Agorafobide tedavi seçenekleri bir kişinin yaşadığı spesifik semptomlara ve bunların ne kadar ciddi şekilde etkilendiğine bağlıdır. Tedavide basit yaklaşımlar; egzersiz, gevşeme teknikleri, gelişmiş uyku hijyeni, stres faktörlerini belirleme, ortadan kaldırma ve doğal destek gruplarıyla (aile ve arkadaşlar) zaman geçirmeyi içerir. Tüm bunlar semptomları hafifletebilir ve kişinin yaşam kalitesini artırabilir. Çoğu hasta, bilişsel davranışçı terapi de dahil olmak üzere bir psikolojik terapi unsurundan faydalanacaktır. Genel olarak agorafobi tedavisinde antidepresanlar, anti-anksiyete ilaçlarından daha etkilidir.

 

DSM-5 TANI ÖLÇÜTLERİ KİTABINA GÖRE BELİRTİLER

 

A)Aşağıdaki beş durumdan ikisi (ya da daha çoğu) ile ilgili olarak belirgin korku ya da kaygı duyma.

 

1.Toplu taşıma araçlarını kullanma (örn. Otomobiller, otobüsler, trenler, gemiler, uçaklar).

 

2.Açık yerlerde bulunma (örn. Otoparklar, alışveriş merkezleri, köprüler).

 

3.Kapalı yerlerde bulunma (örn. Mağazalar, tiyatrolar, sinemalar).

 

4.Sırada bekleme ya da kalabalık bir yerde bulunma.

 

5.Tek başına evin dışında olma.

 

B. Kişi kaçmanın güç olabileceğini ya da panik benzeri ya da yetersizleştiren ya da utanç veren (örn. Yaşlılarda düşme korkusu; altına kaçırma korkusu) diğer belirtilerin olması durumunda yardım alamayabileceğini düşündüğü için bu tür durumlardan korkar ya da kaçınır.

 

C. Agorafobi kaynağı durumlar, neredeyse her zaman, korku ya da kaygı doğurur

 

D. Agorafobi kaynağı durumlardan etkin bir biçimde kaçınılır, bir eşlikçiye gereksinilir ya da yoğun bir korku ya da kaygı ile buna katlanılır. E. Duyulan korku ya da kaygı, agorafobi kaynağı durumların yarattığı gerçek tehlikeye göre ve toplumsal-kültürel bağlamda orantısızdır. F. Korku, kaygı ya da kaçınma, sürekli bir durumdur, altı ay ya da daha uzun sürer.

 

KAYNAKÇA

 

Ann Ö.Kring, Sheri L.Jognson, Gerald C.Davison, John M.Neale, Anormal Psikolojisi, 2019, Nobel, s.178

 

Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, Beşinci Baskı, (DSM-5), çev. Köroglu E, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 2014, s.120

 

YAZAN: PSİKOLOG VEDAT GÜNEŞ

bottom of page