top of page

ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Çekingen kişilik bozukluğu (diğer isimleri Avoidant Kişilik Bozukluğu, Kaçıngan Kişilik Bozukluğu), ilk kez 1969 yılında Theodore Millon tarafından tanımlanmıştır. Çekingen Kişilik Bozukluğuna sahip hastalar yetersizlik duygusuna sahiptir ve olumsuz değerlendirilmeye karşı aşırı hassasiyet gösterirler. Sosyal etkileşimlerden kaçınırlar. ÇKB'li bireyler kendilerini huzursuz, endişeli, yalnız olarak tanımlarlar ve genellikle istenmeyen ve diğer insanlardan dışlanmış hissederler. ÇKB genelde yetişkinlik döneminde fark edilir. Çocukluğunda duygusal olarak ihmal edilmiş ve akranları tarafından dışlanmış çocukların ÇKB olma riski daha fazladır. (WİKİPEDİA)

 

NEDENLERİ

 

ÇKB'nin sebebi açıkça bilinmemekle birlikte genetik, sosyal, psikolojik faktörlerin kombinasyonuyla olduğu düşünülmektedir. Bozukluk genetik yatkınlığa bağlı olabilir. Özellikle, çocukluk ve ergenlik döneminde yaşanan çeşitli anksiyete bozuklukları, utangaçlık özellikleri de dahil olmak üzere davranışsal baskılanmanın etkisi olduğu düşünülmektedir. [8] Çocukluk döneminde duygusal ihmal ve akranların reddi de bu bozukluğun riskini arttırmaktadır.

 

BELİRTİLER

 

1.Reddedilmeye aşırı hassasiyet.

2.Eleştirilme korkusu

3.Sosyal ortamlarda aşırı anksiyete ve utangaçlık.

4.Yetersizlik duyguları.

5.Düşük benlik saygısı.

6.Kendinden nefret etmek.

7.Başkalarına güvenememe.

8.Samimi duygulardan uzaklaşma.

9.Kişilere ve olaylara aşırı duyarlılık.

10.Mesleki sorunlar

11.Başkalarından kendini düşük görmek.

12.Bazı durumlarda, agorafobi

13.İlişkilerden kaçınma.

14.Sosyal baskılanma

15.Ek olarak depresyon, sosyal fobi

 

TEDAVİ

 

Çekingen Kişilik Bozukluğu tedavisi, sosyal beceri eğitimi, bilişsel terapi, sosyal becerileri uygulamak için grup terapisi ile yavaş yavaş sosyal temasların artırılması yoluyla ve ilaç tedavisi gibi çeşitli tekniklerle yapılır. Çekingen kişilik bozukluğuna sahip hastalar, psikiyatristlere güvensizlik duyduğu için psikiyatristlerin hastanın isteklerini göz önüne alıp, değerlendirmesi, hastaya güven kazandırması önemli bir faktördür.

HAZIRLAYAN PSİKOLOG VEDAT GÜNEŞ

bottom of page