top of page

CİNSEL İŞLEV BOZUKLUĞU TEDAVİSİ VE TERAPİSİ

Masters ve Johnson'in (1970) cinsel işlev bozukluğu tedavisi için öncülük eden çalışması, aşağıda verilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda, terapistler ve araştırmacılar bu çalışmayı detaylı olarak incelediler ve bizim de bazılarını burada tanımlayacağımız yeni prosedürler yarattılar. Bir terapist, bir vakada sadece bir tekniği seçebilir fakat cinsel işlev bozukluklarının çok yönlü doğası genellikle birkaç tekniğin kullanılmasını gerektirir. Bu yaklaşımlar hem homoseksüel hem heteroseksüel danışanların yaşadıkları cinsel işlev bozukluklarının tedavisinde kullanılmak için uygundur.

Masters ve Johnson'ın Cinsel İşlev Bozuklukları Terapisi

Çoğu zaman partnerler, fiziksel karşılaşmaların, cinsel ilişkiye giriş yapma gerekliliği olmadan da yakın ve keyifli olabildiğini fark etmeye başladı. Bir sonraki akşam, zevk "verilen" kişiye, partnerinin eline rehberlik ederek baskıyı ve temas hızını düzenlemek için belirgin bir yön vermesine dair talimat verildi. Cinsel organlara ve göğüslere dokunmak artık serbestti ama cinsel ilişki hâlâ yasaktı. Duyu odağı ile geçen iki günden sonra, tedavi belirli problemlere uygun hâle getirildi. Bu süreci göstermek amacı ile kadında orgazm problemi için terapiyi özetleyeceğiz. Duyu odağı egzersizleri rahatlamayı artırdıktan sonra, kadın, orgazm olmaya çalışmadan kendi cinsel uyarılmasını maksimize etmeye odaklandı. Bunun sonucunda genellikle cinsel heyecanı arttı. Her ne kadar kadın partner, kararlar vermesi ve o anda isteklerini partnerine ifade etmesi konusunda cesaretlendirilse de terapistler, partnerine, kadın genital bölgesine elle temas etmeyi sağlayan, genellikle etkili araçlar üzerine açık yönergeler verdiler. Bu aşamada, hedefin orgazm olmak olmadığı belirtilmişti. Masters ve Johnson (1970), Human Sexual Inadequacy adlı kitaplarında, yaklaşık 800 danışanla yürüttükleri ilk seks terapi programlarından biri olan çalışmalarının başarılı sonuçlarını bildirmişlerdir. Her çift, St. Louis'e gelmiştir ve 2 haftayı gündüz yoğun bir terapiye katılarak akşamları da bir otelde seks ödevlerini tamamlayarak geçirmiştir. Tüm çiftler, her zaman bir erkek bir kadın terapist tarafından görülmüştür. İlk birkaç gün, çiftler sosyal geçmiş, cinsel geçmiş, cinsel değerler ve tibbi kaygılar hakkında bir değerlendirmeyi tamamlamıştır. Değerlendirme sırasında ve tedavinin ilk birkaç gününde cinsel ilişki yasaklanmıştır. Bazen çiftler seks hakkında ilk kez klinikte konuşmuştur. Üçüncü günde, terapistler problemin kaynakları hakkındaki yorumlarını paylaşmaya başlamıştır. Eğer bir kişinin seks hakkında olumsuz tutumları varsa bu, belirtilmiştir. Fakat temel vurgu, bireysel güçlükler yerine ilişki problemleri üzerine olmuştur. Terapinin temel dayanağı şudur: "Bir çeşit cinsel yetersizlik örneği görüldüğünde sorumlu olmayan partnerin olduğu hiçbir evlilik yoktur." (Masters ve Johnson, 1970, s. 2). Problem ne olursa olsun, çift, cinsel yetersizliklerini ortak sorumlulukları olarak görme konusunda cesaretlendirilmiştir. Aynı zamanda, danışanlar seyirci rolü fikriyle tanıştırılmıştır. Örneğin sertleşme problemi olan bir Kadın, elle (manuel) uyarılmayla tatmin edilmekten keyif almaya başladıktan sonra, kadından, erkeğin üzerinde olması, penisi yumuşakça erkek -ve genellikle partneri de- ne kadar iyi yaptığı konusunda endişe yükseldiğini hissettiğinde pelvisini yavaşça hareket ettirebilirdi. Kadın, içine sokması ve basitçe kendi duygularına katılması istenmişti. Kadın duyar ve sertleşme durumunu sürekli gözlemleme örüntüsü her ne kadar anlaşılır olsa da doğal tepkilerini bloke eder ve onun seksten keyif alma- sını engeller.

Üçüncü günün sonunda, çiftlerden, duyu odağı ile ilgilenmeleri; her ikisinin de sıcaklık ve uyum hissi hissettiği bir zamanı belirlemeleri; penise oynayabileceği, kendisine zevk verecek bir obje olarak görme konusunda cesaretlendirildi. Erkek, yavaşça itmeye başlayabilirdi. Fakat erkek orgazm olmak için zorla ittirmeden dakikalarca sürdürebildiklerinde tüm zamanlarda sırada ne olacağına karar veren kadındı. Çift, bu keşti, genellikle cinsel ilişkilerinde büyük bir değişim görülmekteydi: Bu, pek duyu odağı egzersizleri sırasında cinsel ilişkiye girmemeleri ve öncelikle birbirlerinin cinsel organlarına dokunmamaları istemiştir. Onun yerine, planlama kontrolünü ele aldığı ilk deneyimdi. Daha sonraki karşılaşma çok çiftte kadının kendi doyumunu artırabilmek için cinsel ilişkilerini soyunmaları ve birbirlerinin vücutlarına dokunarak birbirlerine haz vermeleri istenmiştir. Yardımcı terapistler, çiftlerden birini, ilk zevk "veren" olarak atamıştır; "zevk alan" partnerin tek yapacağı dokunulmaktan keyif almaktır. "Dokunulan" partner, cinsel tepki hissetmek zorunda değildi ama bir şey onu rahatsız ederse partnerine hemen söylemekle sorumluydu. Ardından roller değiştirildi. Duyu odağı ödevi cinsel yakınlığı, genellikle yeniden düzenlemeye yönelik ilk adımı atarak kontağı artırdı.

Çoğu zaman partnerler, fiziksel karşılaşmaların, cinsel ilişkiye giriş yapma gerekliliği olmadan da yakın ve keyifli olabildiğini fark etmeye baş- ladı. Bir sonraki akşam, zevk "verilen" kişiye, partnerinin eline rehberlik ederek baskıyı ve temas hızını düzenlemek için belirgin bir yön vermesine dair talimat verildi. Cinsel organlara ve göğüslere dokunmak artık serbestti ama cinsel ilişki hâlâ yasaktı. Duyu odağı ile geçen iki günden sonra, tedavi belirli problemlere uygun hale getirildi. Bu süreci göstermek amacı ile kadında orgazm problemi için terapiyi özetleyeceğiz. Duyu odağı egzersizleri rahatlamayı artırdıktan sonra, kadın, orgazm olmaya çalışmadan kendi cinsel uyarılmasını maksimize etmeye odaklandı. Bunun sonucunda genellikle cinsel heyecanı arttı. Her ne kadar kadın partner, kararlar vermesi ve o anda isteklerini partnerine ifade etmesi konusunda cesaretlendirilse de terapistler, partnerine, kadın genital bölgesine elle temas etmeyi sağlayan, genellikle etkili araçlar üzerine açık yönergeler verdiler. Bu aşamada, hedefin orgazm olmak olmadığı belirtilmişti. Kadın, elle (manuel) uyarılmayla tatmin edilmekten keyif almaya başladıktan sonra, kadından, erkeğin üzerinde olması, penisi yumuşakça içine sokması ve basitçe kendi duygularına katılması istenmişti. Kadın yükseldiğini hissettiğinde pelvisini yavaşça hareket ettirebilirdi. Kadın, penise oynayabileceği, kendisine zevk verecek bir obje olarak görme konusunda cesaretlendirildi. Erkek, yavaşça itmeye başlayabilirdi. Fakat tüm zamanlarda sırada ne olacağına karar veren kadındı. Çift, bu keşfi, erkek orgazm olmak için zorla ittirmeden dakikalarca sürdürebildiklerinde genellikle cinsel ilişkilerinde büyük bir değişim görülmekteydi: Bu, pek çok çiftte kadının kendi doyumunu artırabilmek için cinsel ilişkilerini planlama kontrolünü ele aldığı ilk deneyimdi. Daha sonraki karşılaşma- larında, pek çok çift cinsel ilişkide karşılıklı olarak tatmin olmaya başladı. pek çok terapist hålen Masters ve Johnson'ın tekniklerini kullanmaktadır İlk bildirildiği zamana göre başarı oranları düşme eğilimi gösterse de (Segraves ve Althof, 1998). Bazıları bu günlerde düşük başarı oranlarını, terapiden çok tedaviye tedavi arayan çiftlere atfeder. Cinsel terapi son zamanlarda daha popüler hâle geldi, bugün tedavi arayan çiftler sıklıkla seks terapisinin ilk yıllarında tedavi arayanlardan daha kötü evlilik ilişkilerine sahiptir.

bottom of page