top of page

Disleksi öğrenme güçlüğü olarak tanımlanır. Öğrenme güçlüğü, zihinsel yeti eksikliğinden ya da eğitim olanaklarındaki yetersizliklerden kaynaklanmayan, belirli bir alanda; akademik dil, konuşma ya da motor becerilerinde kişinin sorun yaşadığı bir durumdur. Öğrenme güçlüğü olan çocukların zeka düzeyleri, genelde ortalamanın üzendedir ama bu çocuklar, zarar görül bir alanda (örneğin aritmetik ya da okuma) belirli bazı becerileri öğrenmekte güçlük yaşarlar ve bu nedenle, okuldaki ilerlemeleri gecikebilir.

Disleksi olan bir birey, konuşma seslerini tanısa dahi bunların kelime ya da harflerle olan ilişkilerini öğrenmede zorluk çeker. Genellik okuma bozukluğu gözlemlenen dislekside, dikkat ve hafıza da etkilenebilir ve beyin dil işlevi bölgelerini etkiler.

DİSLEKSİ YAYGINLIĞI

 

Eskiden yapılan bir çalışmada, bu bozuklukların erkek çocuklarında biraz daha yaygın olarak görüldüğü belirtilmiştir, ancak dört büyük epidemiyolojik örneklemle yakın zamanda yapılan bir çalışma, en azından okuma güçlüğünü de kapsayan özgül öğrenme güçlüğünün erkek çocuklarda, kız çocuklarına göre daha yaygın olarak görüldüğü ortaya konmuştur. (Rutter, Capsi, Fergusan ve ark. 2004.) Okumayı ve matematiği de (örneğin, disleksi ve diskalkuli) içeren özgül öğrenme güçlüğü bozukluklarının yaygınlık oranları neredeyse tamamen aynıdır ve çocukların %4’ü ile %7’si arasındaki bir bölümünde görülmektedir.

Disleksinin Sebepleri Nelerdir?

 

Disleksi, genellikle aynı ailenin bireylerinde görülür. Beynin okumayı ve dili yöneten bölümünü yöneten genler ile çeşitli çevresel faktörler ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Ailede disleksi veya diğer öğrenme güçlükleri görülmesinin yanı sıra erken doğum veya doğumda düşük ağırlık, hamilelik sırasında fetüsün beyin gelişimini değiştirebilecek nikotine, ilaçlara, alkole veya enfeksiyona maruz kalma ile beynin okumayı sağlayan çeşitli bölümleri arasındaki uyumsuzlukları disleksi riskini yükseltebilir.

Disleksi Belirtileri Nelerdir?

 

Çocuklarda okula başlamadan önce disleksinin fark edilmesi zor olabilir, ancak böyle bir sorunun varlığına işaret eden bir takım ipuçları önceden fark edilebilir. Bununla birlikte çocuklar okul çağına ulaştığında bir problemi ilk fark eden kişi genellikle öğretmeni olacaktır.

Disleksinin şiddeti bireyden bireye değişir, ancak durumun ağırlığı genellikle çocuk okumayı öğrenmeye başladığında belirginleşir. Okul öncesi küçük bir çocuğun disleksi riski altında olabileceğine dair işaretler arasında

• Geç konuşma,

• Yeni kelimeleri öğrenmede yavaşlık,

• Kelimeleri söylerken ses sırasını karıştırma ya da birbirleri ile benzer kelimeler arasında ayırt etmede zorluk çekme,

• Harfler, renkler ve sayıların isimlerini hatırlamada zorluk çekme,

 

Tekerleme söylemede ya da kafiyeleri öğrenmede zorluk çekme bulunur. Okul çağı gelmiş bir çocukta disleksi belirtileri ve semptomları daha belirgin hale gelebilir. Bunlar arasında:

 

• Yaşına göre beklenen seviyenin altında okuyabilme,

 

• Duyduklarını anlama ve kavramada sorunlar yaşama,

 

• Doğru kelimeyi bulma veya sorulara cevap oluşturmada zorluk çekme,

 

• Çeşitli nesnelerin sıralamasını hatırlamada zorluk çekme,

 

• Harfler veya kelimeler arasındaki benzerliklerle farklılıkları görmede / işitmede zorluk çekme

 

Yabancı bir kelimeyi telaffuz ederken güçlük yaşama,

 

• Heceleme ve imlada zorluk yaşama,

 

• Okuma ödevlerini normalden uzun sürede tamamlama,

 

• Okuma içeren faaliyetlerden kaçınma bulunur.

Gençler ve yetişkinlerde disleksi emareleri, çocuklukta görülen belirtiler ile benzerdir. Gençler ve yetişkinlerde görülen bazı yaygın disleksi belirtileri ve semptomları arasında:

 

• Okuma ya da yüksek sesle okuma sırasında güçlük çekme,

 

• Yavaş ve zorla okuma/yazma • Hecelemede zorluk,

 

• Okuma içeren faaliyetlerden kaçınma,

 

• İsimleri veya kelimeleri telaffuz edememe veya hatırlama zorlukları,

 

• İçindeki kelimelerden kolaylıkla anlaşılamayacak şaka ya da ifadeleri anlama zorlukları,

 

• Okumayı veya yazmayı içeren faaliyetleriçin beklenmedik sürelere ihtiyaç duyma,

 

• Hikaye özetlemede zorluk,

 

• Yabancı bir dili öğrenmede zorluk,

 

• Ezberlemede zorluk,

 

• Matematik problemlerini çözmede zorluk bulunur.

 

Çoğu çocuk anaokulu veya birinci sınıf başında okumayı öğrenmeye hazır olsa da, disleksi olan çocuklar genellikle o zamana kadar okumanın temellerini kavrayamazlar. Eğer bir çocuğun okuma seviyesi yaşı için beklenenin altında ise veya diğer disleksi belirtileri fark edildiyse, bir doktora başvurulması tavsiye edilir. Disleksi teşhis ve tedavi edilmezse, çocukluk döneminde başlayan okuma güçlüğü yetişkinliğe kadar devam edecektir.

 

KAYNAKÇA

 

Ann Ö.Kring, Sheri L.Jognson, Gerald C.Davison, John M.Neale, Anormal Psikolojisi, 2019, Nobel, s.422- 423

 

acıbadem.com

 

HAZIRLAYAN PSİKOLOG VEDAT GÜNEŞ

DİSLEKSİ

bottom of page